Sonuçları "American Journal of Epidemiology" dergisinde yayımlanan, Harvard Üniversitesinde görevli bilim adamları tarafından yapılan araştırmaya göre, iyimserlik, kanser ve kalp hastalıklarından ölüm riskini düşürmeye yardımcı oluyor. Araştırma çerçevesinde, 1976 ile 2004 yılları arasındaki veriler göz önünde bulundurularak, yaklaşık 70 bin katılımcıya iyimserlik düzeylerini ölçen 6 soru soruldu. Elde edilen cevaplara göre dört gruba ayrılan katılımcıların 2006 – 2012 yılları arasında ölüm oranları incelendiğinde, iyimserliğin, bu ihtimali önemli ölçüde düşürdüğü saptandı. Bilim adamları, veriler üzerine yaptıkları incelemelerde, hayata en iyimser bakan yüzde 25’lik grubun, iyimserlik düzeyi en düşük yüzde 25’lik gruba göre kalp rahatsızlığı ve kanserden ölüm riskinin yüzde 31 daha düşük olduğunu ortaya koydu. Araştırmayı yürüten Eric Kim, iyimser olmanın her zaman neşeli olmak anlamına gelmediğini, iyimser kişilerin gelecekte güzel şeyler yaşanacağına inananlar olduğunu hatırlattı. Benzer araştırmaların, iyimserlikle kalp-damar hastalıklarından ölüm riski arasındaki ilişki incelendiğini hatırlatan Kim, yeni araştırmada, iyimserliğin, enfeksiyon ve kanser gibi hastalıklardan ölüm riskiyle ilişkisinin incelendiğini ifade etti. Kim, hayata iyimser veya kötümser bakmanın, yalnızca hastalıkları etkileyen bir etken olduğunu vurgulayarak, "Elbette yalnızca hayata bakış açımızı değiştirerek hastalıklardan kurtulamayız. Hasta olmamıza yol açacak birçok etken bulunuyor." ifadelerini kullandı. Tüm araştırmaların, iyimser insanların daha sağlıklı bir yaşam tarzını tercih ettiğini ortaya koyduğunu dile getiren Kim, "Hayata iyimser bakan insanlar genellikle iyi bir uyku düzenine sahipler, daha çok egzersiz yaparlar ve stresle baş etmeye daha yatkındırlar." şeklinde konuştu. Kim, iyimserliğin yüzde 25 oranında kalıtsal olduğunu, ancak araştırmalarda aynı zamanda öğrenilebilir bir özellik olduğuna dair kanıtların elde edildiğini belirtti. AA
Devamını Oku »‘Kıymetli taşıyıcılar’ kadınları virüslerden koruyor
Royal Holloway Üniversitesinden bilim adamları Francisco Ubeda ve Vincent Jansen, matematiksel modelleme kullanarak, virüslerin, anneden çocuğa geçme olasılığı var olduğu sürece kadınları daha az etkilediğini ortaya koydu. Sonuçları New Scientist dergisinde yayımlanan araştırmada, erkeklerin veremden ölme olasılığının kadınlardan bir buçuk kat fazla olduğu, insan papillom virüsü taşıyan erkeklerin kadınlardan beş kat fazla kansere yakalandığı, yine Epstein-Barr virüsü bulaşan erkeklerde, Hodgkin lenfoma hastalığının kadınlardan iki kat fazla görüldüğü örnekleri verildi. Bu özelliğin, insan t hücreli lösemi virüsünün, Japonya’da erkeklerde kadınlardan daha fazla kansere dönüşürken, Karayipler’de böyle farkın görülmemesiyle ilgili soru işaretine de ışık tuttuğu belirtildi. Bilim adamları, Japonya’daki kadınların bebeklerini Karayipli kadınlardan daha uzun ve yaygın biçimde emzirdiğini, bunun da virüse, bir diğer taşıyıcıya bulaşma fırsatı verdiğini ifade etti. Araştırmacı Vincent Jansen, virüsün, bulaştığı kişinin kadın ya da erkek olduğunu, hormonal ve diğer metobolik farklılıklar sayesinde tespit edebileceğini belirtti. AA
Devamını Oku »Taleb Ebu Arar: Netanyahu’nun ezan yasağı ısrarının nedeni oğlu
İsrail Parlamentosu’ndaki (Knesset) Arap asıllı Milletvekili Taleb Ebu Arar, AA muhabirine yaptığı açıklamada “Başbakan Binyamin Netanyahu’nun, ezanın hoparlörlerden yasaklanması ile ilgili yasa tasarısının genel kurula getirilmesinde ısrarcı olmasının asıl nedeni oğlu Yair’i rahatsız ettiği içindir.” dedi. Ezan ile ilgili yasa tasarısının bugün yeniden genel kurulda oylamaya sunulacağını belirten Ebu Arar, “İsrail Hükümeti, ezan yasasını Knesset’ten geçirmeyi planlıyor.” dedi. Ebu Arar, “Ezan yasasının genel kuruldan geçmesinin engellenmesi bağlamında sarf ettiğimiz emeğimiz boşa gitmez, başaracağımızı umuyoruz.” diye konuştu. Öte yandan, İsrail Devleti’ne bağlı Müslümanlara ait Yüksek Şeriat Mahkemesi’nden yapılan açıklamada, “Şer’i kadılar, ezanın yasaklanmasıyla ile ilgili yasa tasarısına tamamen karşıdır.” ifadelerine yer verildi.
Devamını Oku »İsrail büyükelçisi yarın Ankara’da
İsrail Büyükelçisi yarın Eitan Naeh Ankara’da göreve başlayacak. İsrail hükümeti, Naeh’in Ankara’ya büyükelçi olarak atanmasını 20 Kasım’da onaylamıştı. İsrail’in ardından Türkiye ise İsrail’e büyükelçi olarak Kemal Ökem’i atamıştı. İki ülke arasında Mavi Marmara saldırısı sonrası gerilen ilişkiler, geçtiğimiz aylarda normalleşme sürecine girmişti.
Devamını Oku »